TGTV-STK Akademi’de Stratejik Projecilik Anlatıldı

TGTV-STK Akademi’nin 25 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirdiği eğitim seminerinde, STK’lara yönelik projecilik stratejileri masaya yatırıldı. Seminerin eğitmenliğini üstlenen Muhammet Said Oflaz, sivil toplumun planlı ve ölçülebilir yöntemlerle proje geliştirmesi gerektiğini vurguladı.

Sivil toplum kuruluşlarının etkinliğini artırmak için projecilikte yeni yaklaşımlar ele alındı. Proje üretiminden AB hibelerine kadar birçok kritik başlık STK temsilcilerine aktarıldı.

STK'ların sosyal alanda başarılı olabilmesi için “proje havuzu” oluşturmasının önemine dikkat çekildi. Oflaz, “Hazırlık yapılmış ön projeler sayesinde, çağrı ilanları geldiğinde hızla başvuru yapılabilir ve riskler minimize edilir” dedi.

Projelere Güçlülük Testi Yapılıyor

Proje başvurularının sadece iyi niyetle değil, teknik yeterlilikle değerlendirildiği belirtilen seminerde; özgünlük, ihtiyaç analizi ve uygulanabilirlik gibi kriterlerin altı çizildi. Çağrıcı kuruluşların projeleri güçlülük ve uygulanabilirlik testine tabi tuttuğu; daha önce uygulanmış projelerin kopyalarının kabul edilmediği ifade edildi.

Küçük ve Yerel Projelerle Başlanmalı

Seminerde, STK’ların büyük ölçekli sorunlara değil, doğrudan yerel ihtiyaçlara hitap eden projelere yönelmesi gerektiği belirtildi. Oflaz, “Devletin ve Uluslararası kuruluşların çözmesi gereken meseleler için proje hazırlayan STK’lar teknik elemelerde hızla eleniyor” diyerek, yerel etki üretebilecek girişimlerin teşvik edilmesini önerdi.

Proje Başarısının Anahtarı: "Teknik Uyum ve Eksiksiz Dosya"

Katılımcılara sunulan bilgiler arasında, başvuruların teknik değerlendirme süreci de yer aldı. Projelerin çağrı rehberine %100 uyum göstermesi, formların eksiksiz doldurulması ve gerçekçi bütçelerin hazırlanmasının zorunlu olduğu vurgulandı. Oflaz, deneyimsiz STK’ların ilk adımda ProDes gibi yerel desteklerle pratik kazanabileceğini belirtti.

Hangi Kapıdan Girmeli?

STK'lara yönelik proje çağrısı yapan yerel kurumlar arasında ProDes, Kalkınma Ajansları, Gençlik ve Spor Bakanlığı, SOGEP ve belediyeler yer alıyor. Uluslararası kaynaklar arasında ise BM, AB ve büyükelçilik destekli fonlar ön plana çıkıyor. Belediyelerin özellikle kendi stratejik planlarına uygun ve görünürlük sağlayan projelere sıcak baktığı da seminerde altı çizilen noktalardan biri oldu.

AB Hibeleri ve Erasmus+ Akreditasyonu Hayati Önem Taşıyor

Avrupa Birliği'nin sunduğu geniş destek imkânlarına değinen Oflaz, ülkemizin ödediği katkı paylarının %80’inin başka ülkelerdeki projelere aktarılmaması için Türkiye’den daha fazla başvuru yapılması gerektiğini belirtti. Erasmus+ projeleri içinse kurumsal akreditasyonun zorunlu olduğu hatırlatıldı. 

STK’lara Yol Haritası: "Küçük Adımlarla Büyük Etki"

Seminerin sonunda STK'lara şu 5 maddelik yol haritası sunuldu:

  1. Yerelden başlayarak küçük projelerle deneyim kazanılmalı,
  2. Proje havuzu oluşturulmalı ve kurum içi fikir üretme kültürü yerleştirilmeli,
  3. Bakanlık, ajans ve belediye çağrıları yakından takip edilmeli,
  4. Uluslararası fırsatlar için bilgi ve beceri artırılmalı,
  5. Akreditasyon süreçlerine öncelik verilmeli.

Seminer sonunda projecilik yalnızca fon bulma aracı değil; aynı zamanda toplumsal faydayı artırma ve STK'ların görünürlüğünü güçlendirme yolu olduğu, TGTV-STK Akademi'nin bu semineri ile sivil toplumun profesyonelleşme sürecine katkı sunulduğu hatırlatıldı.